Yaşamın B Planı, A Planına dönüşüyor.
Yaşamın B planı için, giderek ağırlaşan metropol yüklerine ve 21. yüzyıl risklerine karşı çıktığımız yolda, uzaktan çalışmanın hayatımıza girmesi ile hepimizin kendi uzağını seçtiği bir dönemdeyiz. Birçok gerçekleşen ve beklenen gelişme B planlarını A planlarına dönüştürmeye başladı.
Dünyadaki dijital dönüşüm ile iş ve meslekler kaybolmakta, işler şekil değiştirmekte ve bunun sonucunda şehirler eskisi gibi iş yaratan merkezler olmaktan çıkmaktadır. Gelir dağılımındaki eşitsizlikler, siber riskler ile birlikte bu gidişatın dünyada iç karışıklıkları ve asayiş olaylarını tetiklemesi uzmanlarca beklenmektedir. İstanbul özelinde ise, beklenen depremin gerçekleşmesinin bu gidişata çarpan etkisi yaparak, tüm yapılara vereceği az veya çok hasar ile yapı değerlerini düşüreceği ve depremin ardından yıllar sürecek kaosun şehir yaşamını sağlık, ekonomik, güvenlik ve konfor açısından etkileyeceği ifade edilmektedir.
Dünyadaki büyük şehirler, İstanbul dahil ilk defa göç verir olmaya başlamışlardır. Bu hızlı dönüşümün, metropolde konut ve ofis ihtiyaçlarını azaltacağı ve değerlerini etkilemeye devam edeceği konusunda konsensüs oluşmuştur. Metropol yaşamının imkan ve risk terazisinde yönü risklere kaymıştır ve tekrar dengelenmesi beklenmemektedir.
Artık tam zamanlı metropol yaşamından, gerektikçe metropole geliş safhasına geçilmektedir.
Sürdürülemez Metropol Yaşam Karması
Riskler kadar önemlisi, giderek artan günlük yaşam yükleridir.
Metropolün insan ve endüstri yoğunluğunun artması ve dayattığı yaşam tarzı, insanın bedensel ve ruhsal sağlığına önemli ölçüde zarar verir boyutlara ulaşmıştır.
Yaşam kalitesinin temel unsurları olan; temiz hava, taze/doğal gıda, ve içme suyuna erişim konuları ve kalitesi alarm verici durumdadır. İnsanı ruhsal olarak huzursuzlaştıran; gürültü, manyetik alan, trafik, yaşam tarzı ile giderek insan metropolde bağlamından kopmaktadır. İnsan metropolde Özne olmaktan çıkmış Nesne boyutuna gerilemiş ve birbirine de nesnel davranmaktadır. Tüm bunlardan dolayı antidepresan ve ilaç bağımlılığı artmaktadır.
Büyük şehirler, artık yaşanılan değil katlanılan yerlere dönüşmüştür.
Yaşamı, metrekare, fiyatı ya da evlerin niteliği ile tanımlamıyoruz.
Sürdürülebilir, güvenli, ekolojik, sosyal ve her açıdan
sığınak olabilen bir yaşam kurgusu, bizim tüm ışığımız.
Nefes Assos yolu,böyle aydınlandı hep.
Sürdürülebilir Yaşam ama Nasıl?
21. yüzyıl tehditlerine imkanları ile cevap:
Nefes Assos…
Uluslararası kaynaklar sürdürülebilir yaşamı tarif ederek “Ekolojik, Sosyal ve Ekonomik” olarak tanımlamıştır. Nefes Assos bu tanımın altını kendi hedeflediği gelir/gusto grubu için doldurmuştur. Ülkemizde Nefes bileşenlerinde bir yaşam paketi önermesi henüz bulunmamaktadır. Popüler sayfiye yerlerindeki yazlık tipi, şebekeye bağımlı, metropol yaşam tarzının oluştuğu seçenekler de sürdürülebilir olmanın uzağındadır.
Nefes Assos Standartları (N.A.S) ile bize benzer yaşam bileşenlerinin farklı gelir grupları için de oluşabilmesi için sayfamız ve paylaşımlarımız yol göstericidir.
Finansal planlamanıza şehirdeki varlıklarınızı azaltarak başlayın
Size yalnızca çiçekten, böcekten, aydınlanmadan bahsetmek, sürdürülebilir yaşamın nimetlerini anlatmak isterdik ama yaşamın insanca sürdürülebilirliği artık giderek zorunlu ve tek seçenek haline gelmektedir. Bu yönelimde dip dalga giderek ana akıma dönüşmektedir. Tüm teyitlerin beklenmesi seçenekleri arttırmayacak aksine daraltacak ve daha maliyetli hale getirecektir.
Buraya kadar sayılan sebepler ile sürdürülebilir bir yaşama geçmek için finansal planlamanızı yaparken, şehirlerdeki gayrimenkul varlıklarınızı henüz değer düşüşünün başlarında iken azaltarak bize göre “tamamen kurtularak” yola çıkmanız rasyonel olmaktadır.
Nefes Assos’un Ölçek Ekonomisi
Aynı gusto ve gelir grubuna hitap eden, ancak Nefes Yaşam Karması’nı ve güvenini sunmaktan uzak olan yapılardaki milyon dolarlık etiketlere uzak kalacağımızı söylemiştik ve yoğun ilgi bu yaklaşımımızı değiştirmedi.
Ancak eşsiz bir doğada; Çok yönlü ve benzersiz sosyal hayatını yaratan, kendine yeten özellikler ile donatılmış, sadece yılın belli ayları değil 12 ay boyunca nitelikli ve konforlu bir sürdürülebilir yaşam oluşturmanın maliyeti; arazi veya üstyapı değil; altyapı, mühendislik, kendine yeten özellikler ve gerektiğinde otonomi sağlayacak sığınak özelliklerinden oluşmaktadır. Bunu yalnızca 50 müstakil hane için sosyal donatıları ile oluşturmanın fiyat konusunda alanımızı daralttığı da bilinçli bir arayışta olanların malumudur.
Nefes’in Köy Sakini adayları; Dünya kültürü ile hemhal olmuş, saygın ve belirgin bir kariyer çizgisine sahip, sürdürülemez hale gelmiş metropol yaşam karmasına, sürdürülebilir seçenek yaratmak isteyen, popüler sayfiye merkezlerinden aynı sebeple kaçınan, ekolojik bir yaşamı kendi başına oluşturma imkan ve bilincine ulaşmış insanlardır. Bu hedef kitle için Nefes ölçek ekonomisi oluşturarak güçlü ve benzersiz bir kulvar yaratmaktadır.
Nefes’in ölçek ekonomisinde; Nefes bileşenlerine yakın bir yaşamı tek başına kurmanın “ilk yatırım maliyeti”, sosyal donatılar olmasa bile Nefes’i çok daha ekonomik kılmaktadır.
Ancak esas önemli maliyet kalemi ise kurulan yaşamı yıllara yaygın “işletme maliyetleri”dir. Nefes farkı en görünür şekilde burda devreye girerek tek bir aidat ile güvenli biçimde Nefes bileşenlerdeki bir yaşamı yaşlılık zamanları dahil tüm yaşam döngüsünde ekonomik biçimde sürdürme imkanı vermektedir. Müstakil bir ekolojik yaşamda; tam veya yarı zamanlı çeşitli uzmanlıkta personeller çalıştırmanın maddi ve manevi yüklerine katlanmaksızın tek bir personelin maliyetinin altındaki bir aidat ile “Nefes Yaşam Tarzı” ve imkanlarından ömür boyu faydalanmak, ölçek ekonomisinin özünü oluşturmaktadır.
Hepimiz için Nefes, yalnızca duygusal veya sosyal kulüp şeklinde “Yeni Yaşam Tarzı” önermesi değil, rasyonel bir tercihtir.
Nefes Yolculuğuna hep birlikte çıkmak, hayatlarımızın en farkında ve huzurlu nefeslerini birlikte almak, Köyümüze ve birbirimize sığınmak, birlikte uzun sofralar kurmak, öğrenmek, eğlenmek, paylaşmak, Her vesile ile kutlamalar yapmak ve tabii Nefes’in beyaz sayfasında buluşmak için hazırsanız sizi
Davet Ediyoruz!